Ne Ekersen Onu Biçersin Atasözü İle İlgili Güzel ve Etkileyici Bir Hikaye
iltifat çapkın erkeklerin salak kadınları yatağa atmak için söylediği yalanlardır. Ben salak bir kadın görmüyorum.
Bir zamanlar, küçük bir köyde yaşayan bir çocuk varmış adı Ali. Ali, çok meraklı ve çalışkan bir çocuktu. Bir gün, köyün yaşlı bilgesi olan Hoca, Ali’yi yanına çağırdı. Hoca, Ali’ye tarlada çalışırken ne ektiğini sordu.
Ali, “Bakla tohumları ektim Hoca Bey, umarım güzel bir bakla bitkisi yetiştiririm,” dedi gülümseyerek.
Hoca, Ali’yi ciddi bir şekilde süzdü ve şöyle dedi: “Ne ekersen onu biçersin, Ali. Bu sadece tarlada değil, hayatta da geçerli bir kuraldır. İyi davranışlar ekersen, sevgi ve dostluk biçersin. Kötülük ekersen, yalnızlık ve üzüntü biçersin.”
Ali, Hoca’nın sözlerini derinlemesine düşündü. O günden sonra, Ali iyilik, sevgi ve yardımseverlik tohumları ekmeye başladı. Her gün bir komşusuna yardım etti, köyündeki yaşlıları ziyaret etti ve doğayı korumak için ağaç diktikleri bir projeye katıldı.
Yıllar geçtikçe, Ali’nin etrafındaki insanlar da onun iyilik tohumlarıyla büyüdü. Köy, sevgi dolu bir yer haline geldi. Ali’nin güler yüzü, yardımseverliği ve pozitif enerjisi tüm köy halkını etkiledi. O, köyün sevilen bir lideri haline geldi.
Bir gün, Ali’nin tarlasında harika ve bol ürün veren bir bakla bitkisi yetişti. Ali, o bakla bitkisini görünce Hoca’nın söylediği sözü hatırladı: “Ne ekersen onu biçersin.” O an Ali, yaşamın gerçek değerinin, sevgi, dostluk ve yardımlaşma gibi iyilik tohumları ekmek olduğunu fark etti.
Ali’nin hikayesi, köyde bir efsane haline geldi. İnsanlar, “Ne ekersen onu biçersin” deyimini hatırlayarak hayatlarında iyilik ve sevgi tohumları ekmeye devam ettiler. Böylece, köyleri güzellik, sevgi ve dayanışma ile dolup taştı. Bu hikaye, insanların yaşamlarını ve çevrelerini olumlu yönde değiştirmek için yapabilecekleri küçük iyiliklerin ne kadar büyük bir etkiye sahip olabileceğini gösteriyor.